Boşanma davası sebepleri -2

BOŞANMA SEBEPLERİ

Daha önceki yazı içeriğimizde boşanma sebeplerinden “…evlilik birliğinin sarsılması…” konusun işlemiştik. Bu kez Türk Medeni Kanunu’nda yer alan diğer sebepleri kısaca izah etmeye çalışacağız.

Bilindiği üzere halk arasında bilinen tek boşanma sebebi şiddetli geçimsizlik olarak adlandırılan ve aslında Türk Medeni Kanununda evlilik birliğinin sarsılması adı ile mevcut olan boşanma sebebidir.

Bunun dışında ne tür davalar açıldığı pek bilinmediği gibi tüm davalar içinde bu terim kullanılır neredeyse. Halbuki Türk Medeni Kanununda birden çok boşanma sebebi sayılmış ve hepsi içinde dava açabilmek çeşitli şartlara bağlanmıştır. Bunlar;

  1. ZİNA

Bunlardan zina her ne kadar Türk Ceza Kanununda suç olmaktan çıktıysa da boşanma sebeplerinden birisidir. Eşlerden biri zina edecek olursa diğer eş zinaya dayanarak boşanma davası açabilir.

Ancak zinaya dayalı boşanma davasını açabilmek için belli bir süre şartı bulunmakta olup dava açmaya hakkı olan eşin bu hakkını zinayı öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halukarda zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle açmak zorundadır. Aksi halde zinaya dayalı boşanma davası açma süresi geçtiğinden dava açma hakkı düşer.

Bununla birlikte Zina eden taraf eşi tarafından affedilecek olursa affeden tarafın ileride bundan vazgeçerek tekrar zina sebebine dayanarak dava açma hakkı mevcut değildir.

  1. HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ

Diğer sebeplerden hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış da bir boşanma nedenidir. Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın yukarıda da bahsettiğimiz üzere tekrar bu sebebe dayanarak dava açmaya hakkı yoktur.

III. SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME

Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme olarak adlandırılan boşanma sebebi ise eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eşin dava açabilmesidir.

Bu durumda dava açmak isteye eş her zaman dava açabilir.

 

  1. TERK

Yine terk sebebine dayalı boşanma davası da; eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir.

Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

  1. AKIL HASTALIĞI

Akıl hastalığı da bir boşanma nedeni ise; eşlerden birinin akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açılabilmesidir.

Tabiki evliliklerin boşanma ile bitmesi arzu edilmeyecek olsa da artık yapabilecek bir şey kalmadığında psikolojik açıdan sağlıklı bir hayat sürülebilmesi açısından boşanmaların gerektiği de sabittir.

Boşanma düşüncesi taşımadan mutlu evlilikler dileği ile başka bir yazıda görüşmek üzere hoşçakalın.

Av.M. Umut YALÇIN



Bir Cevap Yazın